Pages - Menu

Akçay

Akçay, Balıkesir’in Edremit ilçesine bağlı bir tatil beldesidir. Tertemiz havası tatilcilerin tercih sebeplerinden biri olmuştur. Ayrıca Akçay’ın en önemli özelliği, denizinin soğuk olmasıdır. 
Oksijen açısından çok bol bir tatil yöresidir. % 21.3 civarında oksijen oranına sahiptir. Tatilcileri genelde emekli öğretmenlerden oluşur. Fakat yaz aylarında bambaşka bir havaya bürünür. İnsanlar çay bahçelerinde oturup denize karşı çaylarını yudumlar. Çay bahçelerinde bir süre oturduktan sonra, akşamları kordon boyunca yürüyüp, dondurma yiyebilirsiniz. Gençler için diskoları da bulunmaktadır. 
İnsanlar canları eğlence içerikli aktiviteler istediğinde lunaparkında doyasıya eğlenebilirler. Akçay halkı genellikle pansiyon işletmeciliği yapar. Akçay’da zeytin yetiştirmeciliği oldukça meşhurdur. Zeytinyağı elde edilen zeytinlerle adını duyurmuştur. Akçay’da dikkat çeken bir tarafta bol miktarda korsan kitapçı bulunmasıdır. Büyük şehirlerde bulamadığınız kitapları, Akçay da bulup sevinebilirsiniz. İhtiyacınız olan şeyleri karşılayabilecek birçok satıcı bulunur. Sarıkız heykelinin yanında güzel fotoğraflar çekerek, tatil hatıraları yaratabilirsiniz. 
Denizi soğuk olduğu için, daha dinç ve zinde güne başlamanızı sağlar. Kış aylarında son derece sessiz bir yapıya bürünür. Yaz aylarının kalabalığına inat, kışın sakin olması ile bazı insanların dikkatini çeker. Akçay’da kış aylarında tadını çıkarmak isteyen insanlar için güzel bir stres atma yeridir. Akçay’ın tatilcilerinin yanı sıra yerleşik halkı genelde birbirini tanır. 
Bir tatil yeri olması dolayısı ile emekli insanlar buraya yerleşmişlerdir. İnsanları son derece samimi ve sıcaktır. Tekne turları da yapılması gerekilen aktivitelerden biridir. Tekne turları ile Ayvalık, Cunda ve Assos’u gezerek güzel yerler keşfedebilirsiniz. Hediyelik eşya almak isterseniz çok sayıda alternatif bulunur. Küllükler, tepsiler ve sarıkıza ait el işi ürünler satılmaktadır. Zeytinyağı meşhur olduğundan, zeytinyağı sabunları da oldukça dikkat çekicidir. Son zamanlarda gittikçe kalabalıklaşan Akçay, bahar aylarında daha sakin yapıdadır. Görmek isteyenler için bahar ayları daha iyi bir alternatiftir.

Foça

Foça, İzmir’in ilçesi olup, kendi yapısını hala bozmamış turizm merkezlerinden biridir. Antik dönemde iyonlar tarafından bir yerleşim yeri olduğu tespit edilmiştir. 
Eskiden kıyılarında fok balıklarının bulunması nedeni ile ismi fokai idi. Daha sonra dil değiştirerek Foça adını aldı. Foça kendi güzelliklerini hala içinde yaşayan bir beldedir. Sit alanı olması nedeni ile yapısında değişiklik yoktur. İzmir’den kendi arabanızla uzaklığı 1 saattir. Fakat ilçe arabalarıyla buraya ulaşmak isterseniz, yaklaşık 2 saat bir yolculuk sizi bekliyor demektir. 
Yeni Foça’da gezinirken birçok Rum evine rastlarsınız. Arnavut kaldırımlarında yürümek sizi değişik alemlere götürür. En çok sakızlı dondurması ve dibek kahvesi meşhurdur. Sahilinde birbirinden sevimli kafeleri vardır. En çok balığının seversiniz Foça’nın. Yaşayan halk balıkçılıkla uğraştığı için, balığın her çeşidini tatmak mümkündür. 
İlçe içinde bulunan yel değirmenlerini gezip, daha sonrada şeytan hamamını ziyaret edebilirsiniz. Denizi oldukça soğukve tuzludur. Denize girmek için çok sıcak olan Ağustos ayını tercih etmeniz gerekir. Foça’da her sene rock festivalleri düzenlenir. Ufak bir ilçe olan Foça’ya oldukça turist gelmesini sağlar. 
Yapılan festivaller sayesinde Foça’nın adı oldukça fazla duyulur ve turizm yönünden daha fazla kalkınır. Foça’da kalacak yer bulmak sorun olmaz. Ufak pansiyonlarda, herkese uygun fiyatta konaklama yapmak mümkündür. Sahilindeki balıkçılarda ekmek arası balık yaptırıp, denize karşı yemek ve uzun bir yürüyüş yapmak, yeniden doğmanızı sağlar. 
Güneş’in batışını bu manzaraya karşı izleyebilirsiniz. Rivayete göre Foça’da Karataş adında bir taş bulunur. Yanlışlıkla dahi olsa bu taşa basan kişi, Foça’ya tekrar gelir. Bu denli cennet köşesi olan bir yere dönmek, bu taşa basılmasa dahi kesin gibi gözüküyor.

Dikili

Dikili, İzmir’in küçük bir tatil beldesidir. İlçe olduğu için uygun fiyatlı tatil arayanların uğrak yeridir. Tatilcileri daha çok İzmir’in ilçelerinden gelen insanlardan oluşur. 
İzmir’den hususi arabanızla 1,5 saatte Dikili‘de olabilirsiniz. Dikili ilk gelindiğinde size çok normal bir yer gelebilir. Fakat Dikili’de kaldığınız süre içinde, orayı kendi memleketiniz gibi benimsersiniz. Her sene yapılan barış festivalleri ile değişik sanatçılar görme imkanı da sağlar. Denizi biraz soğuk fakat tam girilebilecek kıvamdadır. Mavinin en güzel tonunu sergiler Dikili. Tepeden denizine baktığınızda, masmavi bir deniz görürsünüz. 
Güneş batımını en güzel bu tepelerden izleyebilirsiniz. Havadaki kırmızılık uzun bir süre kaybolmaz. Gerçekten Dikili’den neden kopmak istemediğinizi bir kez daha anlarsınız. Akşamları canınız sıkıldığında, sahildeki çay bahçelerinde oturabilirsiniz. Çekirdek çitleyip, meşhur Roma dondurmacısından dondurma alarak, yol boyunca yiyebilirsiniz. 
Sahili çok uzun ve mavi bayraklıdır. Oldukça temiz olduğu için mavi bayrak almaya hak kazanmıştır. Geceleri takılmak için birçok cafe bar bulunur. Canlı müzik çalan yerlerde hoş sohbetler yapabilirsiniz. Gündüzü ayrı gecesi ayrı güzeldir. Dikili’nin emekliler beldesi olduğu bilinir. Çoğu insan buraya yerleşmek için can atar. Evleri genelde tek katlı ve bahçelidir. Bahçelerinde çiçekler ve çeşitli ağaçlar bulunur. Yeşillik bakımından da oldukça zengindir. Yaz tatillerinde buradan kurtulmaya çalışan kişiler, seneye hasretle özlemeye başlarlar Dikiliyi. 
Bir giden mutlaka bir kere daha gitmek ister söylentisi vardır. Ayrıca Mayıs ayında kısa film festivalleri yapılır. Dikili’nin adı bu etkinliklerle de bol miktarda duyulur. Hem turistik hem de sanatsal yönden birçok aktivite yapmak mümkündür. Dikili’nin gizemli çekiciliği içinde kendinizi kaybedersiniz. Görmek isteyenlerin gidip, bu güzelliğin her anına tanıklık etmeleri tavsiye edilir.

Saros

Saros, Marmara Bölgesin’de ve Trakya’nın güney batı kıyısındaki bir yerleşke yeridir. Saros’da her şeyin en güzelini bulabilirsiniz. Mis gibi ormanı ve tertemiz denizi ile birlikte hem kafa dinleyebileceğiniz, hem de gönlünüze göre tatil yapabileceğiniz bir cennettir. 
Denizi diğer denizlere nazaran soğuktur. Fakat en güzel dalış yerleri burada bulunur. Dalış yapmak isteyenlerin en uğrak yeri Saros’tur. Gün batımını Saros’tan seyretmek ayrı bir keyif verir. Denizi çevre koşullarından etkilenmemiş ve çok temizdir. Sonbaharda ayrı güzelliklere bürünür. Ormanların bol olması nedeni ile ağaçların verdiği değişik renkler, size güzelliğin bu kadarı olmaz dedirtir. Saros hafta sonu tatilleri içinde ideal bir yerdir. 
Dalış tecrübesi yaşamak isteyenler için ilk tercih Saros Körfezi’dir. Saros’ta kalınacak yer bulmak çok kolaydır. Çünkü her mevsim açık olan pansiyonları mevcuttur. Pek çok insan tarafından henüz keşfedilmemiştir. Böyle bir durumda olması sebebi ile bilen kişiler başka bağlıdır Saros’a. Kafa dinlemek isteyen ve mavi denizin tadını çıkarmak isteyenler için en iyi tercihtir. Saros sahilinde bir çadır kurarak tatilinizi yapabilirsiniz. 
Çadırda uyandığınızda, kendinizi hemen Saros’un serin sularına atmak istersiniz. Arkadaşlarınızla yapacağınız çadır tatilinden daha güzel bir tatil bulamazsınız. Mangalınızı yakıp müzikler eşliğinde, bozulmamış cennet köşesinin tadını çıkarırsınız. Saros denizi kendi kendini temizleyebilen bir denizdir. Su akıntısı fazla olduğu için, Saros Körfezi'nin denizi kirlenmez. Dalgıçların burayı sevmelerinin en büyük nedeni, kirlilik olmadığı için birçok balık türü olmasıdır. 
Hayatınızda hiç görmediğiniz balıklarla birlikte yüzme ve onlara dokunma şansını yakalarsınız. Saros’da su sporları, rüzgar sörfü gibi sporlarda yapılır. İnsanların vazgeçilmez bir dinlence yeri olan Saros’un sanayileşmesi mümkün değildir. Yapı itibarı ile buna uygun olmadığı için hep temiz kalacaktır.

Kumburgaz

Kumburgaz Beldesi, İstanbul’a 50 km uzaklıktadır. Kumburgaz’ın, eski İstanbul’lular için çok önemli bir yeri vardır. Gazın keşfedildiği ilk yer Kumburgaz’dır. 
Bu gaza kumbur adı verilmiştir. Kumburgaz’da adını buradan almıştır. Eski İstanbul beyefendileri Kumburgaz’ı tatil yeri olarak kullanıyorlardı. Son günlerde Kumburgaz ciddi bir şekilde değişikliğe uğradı. Eskiden sahile yakın yerlerde bina inşa edilmesi yasaklanmıştı. Fakat şu anda her yer bina dolu ve insanlar karmaşık bir şekilde betonlaşmaya seslerini çıkaramaz oldular. 
Kumburgaz gene de özünden bir şey kaybetmedi. Bütün güzelliği ile beton binaların arasında kendini sergiliyor. 8 kilometrelik uzun bir sahile sahip olup, sahil şeridinde yürüyüş yapan insanlara rastlarsınız. İnce kumlarına basarken, Kumburgaz’da olmanın tadını çıkarırsınız. Yaz aylarında İstanbul'dan denize girmek için Kumburgaz Plajı'na akın eder insanlar. 
Bu ince kumlar üzerinde çeşitli spor aktiviteleri de yapabilirsiniz. Kumburgaz sahillerinde plaj voleybolu oynayarak, stresinizi kumlara bırakırsınız. Burada bulunan lunaparak bir zamanların en büyük eğlencesiydi. İnsanlar bu lunaparkta eğlenirler ve gönüllerince mutlu olurlardı. Fakat şuan lunapark kapanmış ve insanlar yeni eğlence biçimleri benimsemişlerdir. Açılan cafelerle birlikte genç nesil, buralara gitmeyi tercih ediyor. Kumburgaz’da ilginç bir alışkanlık söz konusudur. Hanımların gidebileceği bir gece pazarı bulunur. Erkekler geceleri okey partileri düzenlerken, bayanlarda gece pazarında diledikleri gibi alışveriş yapabilirler. 
Kumburgaz’da Güneş’in batışı muhteşem güzelliktedir. Sahilinde bir elinizde fotoğraf makinesi ile dolaşırken, serin kumlarına oturup, Güneş’in batışını fotoğraflayabilirsiniz. Birçok kişinin çocukluk anılarına ev sahipliği yapan Kumburgaz, yeni neslinde anılarıyla harmanlanmıştır. Eski bir tatil yöresi olduğu için, çoğu kişi Kumburgaz’dan vazgeçemez. Ne kadar betonlaşsa da, hatıralarını yad etmek için, her yaz mutlaka uğrayıp özlem giderirler. Kumburgaz’ın tarihi yönü anılarda gizlidir. Birçok insana tatil imkanı sunmuş Kumburgaz’a giderek, bir tekne turu yapmanızı öneririz.

Kuşadası

Kuşadası, Aydın iline bağlı bir ilçedir. Daha önce İzmir’e bağlı olması nedeni ile, birçok kişi tarafından hala İzmir’e bağlı olduğu sanılır. Kuşadası, Aydın iline yaklaşık 70 km uzaklıktadır. 
Kuşadası, 10 sene öncesine kadar, tek katlı evlerin bulunduğu ve yemyeşil alanlarının çokluğu ile göze batan bir tatil yöresiydi. Şuan kentleşme ve yapılaşma, Kuşadası’nın çehresini oldukça değiştirmiş. Yabancı turistlerin gelip yerleşerek, bölgeye hakim olması, adeta yabancı bir ülkeye tatile gitmişsiniz izlenimini doğurur. Kuşadası’nın gelişmesi ile birlikte birçok çarşısı vardır. 
Çarşısında dilediğiniz kadar çeşitli ürünlere ulaşabilirsiniz. Denizi son derece duru olan Kuşadası‘nda, kadınlar plajı bulunur. Kadınlar Plajı’nda gönlünüzce eğlenebilir, güneşlenirken kitabınızı okuyabilirsiniz. Denizi tuzlu bir yapıdadır. Kuşadası zamanında Osmanlı ve Selçuklular’a da ev sahipliği yapmış, çok güzel bir liman kentidir. 
Milli parkı da mutlaka ziyaret edilmelidir. Çarpık kentleşme ile birlikte, Kuşadası’nın tadını çıkarmak isteyen insanlar, Eylül ayında ziyaret etmeye başladılar. Yaz mevsiminde oldukça fazla turist akınına uğrar. Aşıklar tepesinden Güneş’in batışını seyretmek çok zevklidir. Kuşadası’ndan kopmamanız için birçok sebep bulabilirsiniz. Kentleşmeye hızla devam etmesi bile sizi asla korkutmaz. 
Kuşadası’nın aqua parkları meşhurdur. Hayatınızda görebileceğiniz en güzel aqua parkları Kuşadası’nda deneyebilirsiniz. Gece eğlenmek istediğinizde, Kuşadası size çok güzel tercihler sunar. Barlar sokağı çok meşhurdur. Eğlence tarzınıza göre, değişik alternatifler bulabilirsiniz. Kalabalıktan hoşlanmayan insanlar, arkadaş gruplarıyla birlikte limanda oturup, içkilerini yudumlar. Gece ve gündüz görülebilecek, ayrı güzellikleri olan Kuşadası, tatil anlayışınızın çoğunu karşılar niteliktedir. Fakat kalabalıktan çok hoşlanmayan insanlar için, Mayıs ve Eylül ayları tercih edilmelidir. 
Kendinize dair birçok yer keşfedip, mutlu ayrılabileceğiniz nadir güzellikleri barındıran Kuşadası’nı görmeden bu güzelliği tanımlayamazsınız. Yapılan haberlere ve kentleşmeye rağmen, ufakta olsa huzur dolacağınız tatil beldelerinin başında gelir.